SOSYAL GÜVENLİK HUKUKU

SOSYAL GÜVENLİK HUKUKU

KANSER İLAÇLARI NASIL ÜCRETSİZ TEMİN EDİLİR?

21.03.2018 Tarihli ve 30367 Sayılı Resmi Gazete’de yayınlanarak yürürlüğe giren, Sosyal Güvenlik Kurumu Sağlık Uygulama Tebliği’nde Değişiklik Yapılmasına Dair Tebliğ ile getirilen değişikliklerde, özellikle kanser hastaları için yeni bir tedavi yöntemi olan, son yıllarda tüm dünyada başarılı sonuçlar veren immünoterapi ilaçlarının Kurumca karşılanması, çok sayıda koşulun birlikte mevcut olmasına bağlı hale gelmiştir.

Ülkemizde ise, hekimlerce, kemoterapi tedavisiyle olumlu sonuç alınamayan kanser hastalarına (hastanın durumu elverişli olduğu ölçüde) sıklıkla Opdivo vb. immünoterapi ve diğer alternatif tedavi yöntemlerinde kullanılan ilaçlar reçete edilmekte, hastaların hemen hemen hepsi ise bu ilaçların bedellerini karşılayamayacakları için hukuki yollara başvurmak durumunda kalmaktadır.

Burada hastalar veya vekillerince yapılması gereken bir takım işlemler bulunmaktadır. Doktoru tarafından kendisine Opdivo vb. kanser ilacı reçete edilen hastalar, Kuruma idare hukuku esaslarına göre başvuruda bulunmakta, bu başvuru ise, başvuru yapılan Kurumun bulunduğu ile bağlı olarak, genellikle 1-2 hafta içerisinde Kurum tarafından bir cevap yazısı ile reddedilmekte, ret kararı için gerekçe olarak da SUT 4.1.14.C Özel Düzenleme Yapılan İlaçlar(Kanser İlaçları) bölümündeki düzenlemeler gösterilmektedir. Bunun üzerine hastalar, kendileri veya vekilleri aracılığıyla kurum işleminin iptali ve yargılama süresi boyunca ilaç bedelinin Kurum tarafından karşılanması için ihtiyati tedbir talebiyle, 7036 Sayılı İş Mahkemeleri Kanunu gereğince görevli mahkeme olan İş Mahkemelerinde dava ikame etmektedir.(Bulunulan yargı çevresinde İş Mahkemesi kurulmamış ise görevli mahkeme Asliye Hukuk Mahkemesi olacaktır)

Mahkemeler ise çoğunlukla ivedi bir şekilde tedbir kararı vermekte, devamında ise davaları kabul etmektedir. Bu davalar yakın dönemde açılmaya başlandığından, yüksek mahkeme kararları ile uygulamanın bütünlük kazanması zaman alacaktır. Ancak belirtmekte fayda vardır ki, ekseriyetle, hem yerel mahkemelerin, hem de yüksek mahkemelerin konuya bakış açıları ve davacı hastaların temel haklarını gözetmek hususunda son derece hassas hareket etmeleri umut vericidir.

İhtiyati tedbir kararı alındıktan sonra ise, hastalar veya vekillerince, ilaç bedelinin Kurum tarafından karşılanmasına ilişkin kararın uygulanması için Kuruma dilekçe ile başvurulması gerekmektedir. Bu aşamada Kurum, kararın uygulanması için, il ve ilçesine göre hastalardan farklı evraklar isteyebilmektedir. Bu evrakları teslim ettikten sonra, Kurum tarafından hastanın dilekçesinde belirttiği banka hesabına ortalama birkaç hafta içerisinde yatırılmaktadır.

Bunlarla birlikte, eğer hastaya reçete edilen ilaç, TİTCK tarafından endikasyon dışı olarak listelenen ilaçlar arasında yer alıyorsa, bu durumda hastanın tedavi sürecini yürüten uzman hekimi tarafından bu kuruma başvuru yapılarak ilacın kullanımına ilişkin onay alınması, Sağlık Bakanlığı’nın 14.11.2016 Tarihli 2016/115 Sayılı “Endikasyon Dışı İlaç Kullanımı” Genelgesi karşısında zorunludur. Bu ise bambaşka problemleri beraberinde getirmektedir. Uygulamada hekimler yalnızca Opdivo isimli ilacı değil, TİTCK tarafından endikasyon dışı olarak nitelendirilen başka bazı ilaçları da ölümcül hastalıklardan muzdarip hastalara reçete edebilmektedir. Böyle durumlarda, yukarıda bahsedilen onay süreci tamamlandıktan sonra hastanın tedavisine devam edilir.

Tüm bu hususlar bariz olarak göstermektedir ki, Sosyal Güvenlik Kurumu Sağlık Uygulama Tebliği, yukarıda bahsedilen ve ayrıca diğer birçok açıdan temel insan haklarına, Anayasa’ya ve sosyal güvenlik mevzuatına aykırı düzenlemeler ihtiva etmektedir. Bu olumsuzlukların giderilmesi adına, tebliğin en baştan, Anayasa ve İnsan Hakları alanlarında tecrübeli hukukçular nezaretinde düzenlenerek, hukuka uygun hale getirilmesi gerekir. Ayrıca, gerekli mevzuat değişikliği yapılarak, tebliğde sonradan yapılmak istenen değişikliklere ilişkin Anayasa Mahkemesi’nden görüş alma zorunluluğunun getirilmesi gereklidir.

Bu noktada, Sağlık Bakanlığı’nın yıllık ilaç ithalatının maliyeti göz önünde bulundurularak, ilaç üretiminde dışa bağımlılığı azaltacak yatırımların Bakanlık ve diğer ilgili kurumlarca yapılması gerekmektedir. İthal edilen ilaçların birim fiyatlarının fahişliği ve ülkemizde ilaca ihtiyacı olan bireylerin sayısı düşünüldüğünde, bu konuda ciddi çalışmalar yapılmasının elzem olduğu anlaşılacaktır.

Vatandaşların sosyal güvenliğinin sağlanması ve devlet tarafından yalnız bırakılmaması için, bir an önce, Yaşama Hakkı ve Sağlık Hakkının kutsallığı gözetilmeli, Anayasa’da yer alan sosyal devlet ilkesi hatırlanmalı, idare hukukunun temel ilkelerinden olan kamu yararına uygun hareket edilerek Sosyal Güvenlik Kurumu Sağlık Uygulama Tebliği’nin yeniden düzenlenmesi suretiyle hak kayıplarının önüne geçilmesi gerekmektedir.